Kuran-ı Kerim'in indirildiği çağda, kuantum fiziği ve atomaltı parçacıklar bilinmiyordu. Fakat Kuran-ı Kerim gerek işaret ettiği bilimsel bilgiler, gerekse harf dizilimleri açısından geçmiş ve gelecek tüm bilimleri kapsayan işaretler içermektedir. Bunun bir başka örneği de Kehf Suresi'nin 37 ve 39. ayetlerinde görülmekte; evrenimizi oluşturan bu temel parçacıkların isimlerine ve ağırlıklarına işaret eden bir mucize yer almaktadır. (Doğrusunu Allah bilir.)
"Nötron" kelimesini oluşturan harşer (Arapça Nun-Te-Re-Nun harşeri), tüm Kur'an-ı Kerim'de baştan sona sadece iki ayette geçmektedir. Bunlardan birisi 18. Surenin 39. ayetidir ve "nötron kütlesi = 1839 me" olarak ifade edilmektedir.
Görüldüğü üzere, Kehf Suresi'nin 39. ayetinde hem nötron ismine hem de ayet numarasıyla nötronun ağırlığına açıkça işaret edilmektedir. (Doğrusunu Allah bilir.) Diğer binlerce ayette bu harşer yan yana gelmemekte, tam 18. Surenin 39 numaralı ayetinde "nötron" kelimesi ortaya çıkmaktadır.
Aynı durum "Proton" için de geçerlidir. Proton kelimesini oluşturan harşer (Arapça Be-Re-Te-Nun harşeri) Kuran'ı Kerimde nötrona oranla daha fazla sayıda geçmektedir. Ancak Kehf Suresi'nin 37. ayetinde, yani 18:37 no'lu ayette, proton kelimesini oluşturan harşer soldan sağa yan yana gelmektedir. Proton'nun kütlesi ise "1836-1837 me arasındadır" ve "1837 me" olarak kabul edilmektedir. Dolayısıyla burada da ayetin numarası olan 18:37, protonun ağırlığı olan "1837 me"ye işaret etmektedir. (Doğrusunu Allah bilir.)
*Arapçada "P" harfi yoktur, bu sese denk olarak "Be" harfi kullanılmaktadır.
"Nötron" ve "Proton" kelimeleri Türkçe, İngilizce, Arapça ve farklı dillerde hemen hemen aynı şekilde yazılıp okunmaktadır. Atomları, zerreleri oluşturan bu parçacıklara Kuran'da işaret edilen bir başka ayet ise şöyledir:
... Yerde ve gökte zerre ağırlığınca hiçbir şey Rabbinden uzakta (saklı) kalmaz. Bunun daha küçüğü de, daha büyüğü de yoktur ki, apaçık bir kitapta (kayıtlı) olmasın. (Yunus Suresi, 61)